eğlence merkezi hoşgeldiniz
  fıkralar
 
Üç adam bir anda cennet
- cehennem ayrımında baş zebaninin karşısına çıkar . Baş zebani durumdan kıllanır ve sorar. Anlat bakalım ne olduda buraya geldin?
- 1. adam başlar "Eve yorgun argın ve sinirli bir biçimde geldim. Baktım karım yemek hazırlamamış olduğunca yatmış. bu durum daha fazla sinirimi bozdu. bu arada dışarıdan gelen sesler üzerine balkondan bakınca adamın birinin arabamla uğraştığını gördüm o sinirle gardolabı tutup atmaya çalışırken kalbim dayanmadı burda buldum kendimi.
- 2. adam başlar "Kayınvalidemin evine gitmek için arabamın kapısını açmaya çalışırken arabanın bana ait olmadığını fark ettim bu sırada üzerime bir gardolap düştü ve kendimi burda buldum.
-3. adam başlar "Sayın zebani bildiğim tek şey bir gardolabın içinde olduğum gerisini bilmiyorum.


Üç zengin yahudi kardeş annelerine doğum gününde birer hediye almaya karar vemişler. Hediyelerini yolladıktan sonra aralarında sohbet etmeye başlamışlar. Birincisi demiş ki;
-' Ben anneme kocaman bir ev aldım'. İkincisi
-'Ben bir limuzin aldım ve bir de şöför tutum.' Üçüncüsü
-' Benim hediyem hepinizinkinden güzel. Annemin Tevratı okumayı ne kadar sevdiğini ve gözlerinin iyi görmediği için artık eskisi gibi okuyamadığını biliyorsunuz. Ona bütün Tevratı ezbere bilen büyük kahverengi bir papağan gönderdim. Onu eğitmek için 12 Haham 12 yıl boyunca uğraşmış. Tevratı ezberletmişler. Bu papağan için havraya 20 yıl boyunca 1 milyon dolar bağışlayacağım., ama buna değer. Annem sadece bölümün adını söyleyecek ve papağan ona ezbere okuyacak.' Öbür kardeşler biz niye bunu düşünemedik diye hayıflanmışlar ve kıskanmışlarsa da bir şey dememişler. Kısa bir süre sonra anneleri üçüne de birer teşekkür mektubu yazmış. Birinciye,
-' Abraham, bu ev bana çok büyük geliyor. Tek bir odası yetiyor ama hepsini temizlemek zorunda kalıyorum.' İkinciye
-' Mişon, yolculuk etmek için çok yaşlıyım, arabayı hiç kullanmıyorum ve şöför çok kaba.
-' Üçüncüye 'Solomoncuğum, annesini mutlu etmeyi bilen tek evladım sensın. Herşeyin büyük maddi hediyeler olmadığını gösterdin. Gönderdiğin tavuk çok lezzetliydi. Teşekkür ederim!'



Erkek: Tanrım, Kadınları niye bu kadar güzel yarattın?
-Tanrı cevaplamış:'Aşık olasınız 'diye...
-Erkek:Peki niye bazen aptal oluyorlar?
-Tanrı:Onlar da size aşık olabilsinler diye....


Bir Taksinin içerisinde geçen bir konuşma !
- Küpe mi takıyosun sen ? (dikiz aynasından zorlukla görüyor.)
- Ha evet.
- Baban kızmıyor mu ?
- yok kızmıyor.
- Benim oğlan yapıcak bi tarafına sokarım o kupeyi..
- Hmm ben sağda iniyim.



Yetmiş sekiz yaşında, tonton bir babaannem var. Ne kadar modern olsa da gelişmiş teknolojiye ayak uydurmakta epey zorlanıyor. Buna en güzel örnek evimi aradığında telesekretere bıraktığı not.
- "Babaannesi aradı dersiniz."

Olay, bir arkadaşımın annesinin gözetmen olarak bulunduğu ilkokulu dışardan bitirme sınavlarından birinde gerçekleşiyor. Dışardan bitirme sınavı ya, yağlı ballı adamlar da var sınavda. Gözetmenler sınav sırasında sıraların arasında dolaşıyorlar. Tam o sırada gözetmen bakıyor, adamın biri soruların hiçbirine cevap verememiş; acıyor dama. "Maddenin üç halini yazınız" sorusunu parmağıyla işaret ediyor ve adamın kulağına eğilip cevabı fısıldıyor: " Katı, Sıvı, Gaz." Sınav kurulunu dumura uğratan an cevap kagıtları okunurken gerçekleşiyor. Sorunun cevabı, kagıtların birinde aynen şöyle yer alıyor:
- Katır, Sığır, Kaz

Ecevit 1997 yılı seçim kampanyasında konuşuyor: "Bu düzen değisecektir" Bir vatandaş bağırmış: "Düzen hayatından memnun; düzülen ne zaman değişecek?"


Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur.. Adam gideceği yeri söyleyince, taksici kızarak "Ohaa orası çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider.. Adam çok bozulur ama sonra bir şekilde evine gitmeyi başarır.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır.. Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanaşır:
- Ataköy'e kaça götürürsün ?"
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin.
- Hadi be sapık mısın, defol.. Adam bu cevabı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin
- Vay sapıkkk vayy defol sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanaşır:
- Ataköy'e kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartım var
- Nedir ?
- Giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın
- Ayıbettin abi tabii...


Abimiz deri, yarım bot ve koyu kahverengi ayakkabıyı alıp kasaya yanaşıyor... Kasadaki bayan botları poşete koyarken, sayın Abimiz de soruyor;
- 43 lira değil mi?...
- Kız, "Ne münasebet" der gibi bakıyor ve "Bunlar orijinal deri...İndirimli fiyatı 180 lira..." Abi'mizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş anına denk geliyor;
-Olur mu hanımefendi, altında 'Size 43' yazıyor...



Ünlü güftekâr ve tamburî Osman Nihat Beyefendi çapkınlığı ile pek meşhurmuş. Ankara'da bulunduğu sıralarda güzel bir günde Kızılay'a doğru yürümekte iken hemen önü sıra da çok güzel endâmlı, alımlı, çalımlı bir bayan yürüyormuş. Osman Nihat Bey kadına biraz yaklaşarak başlamış dil dökmeye:
- Aman Ya Rabbi! Ne güzel endamınız var! Şu belin inceliğine bakın. Ya saçların omuzlara dökülüşü. Kadın omuzunun üzerinden arkasına söyle bir bakıp, kafasını çevirmiş ve de sinirli sinirli yoluna devam etmiş. Fakat Osman Nihat Bey kadının peşini bırakmamış ve dil dökmeye devam etmiş:
- Bacaklarınızın güzelliği, keklik gibi sekisiniz ne de hoş... Sizinle birlikte olmak her halde hayata bedeldir..." Ve daha neler ne dil dökmeler. .. Tam bu sırada Kızılay Meydanı' na yaklaşmışlar. Dört yol ağzına ve polisin olduğu yere geldiklerinde kadın bütün sinirli haliyle Osman Nihat Bey'e dönerek:
-Şimdi polise veririm! Deyince: Osman Nihat, masumane bir tavır takınıp, ses tonunu yumuşatarak
- Aman hanımefendi, ben bir saattir yalvarıyorum. Niye polise?



Konuyla ilgili açıklama yapan davacının avukatı İdris Karadeniz "Müvekkilim marketten aldığı 2 Lt.lik kampanyalı cocacola ürününün kapağını açtığında hediye çıkmadığını ve tekrar deneyiniz yazısını görmüş. Bunun üzerine kapağı kapatıp tekrar açmış ancak yine aynı şey. Bunun üzerine aynı şişe kapağında tam 4246 defa deneme yapmasına rağmen hediye çıkmamıştır. CocaCola şirketinin tüketiciyi dolandırdığını düşünen müvekkilim şirkete dava açmaya karar vermiştir. Bizde bugün gelerek dava dilekçemizi adliyeye teslim ettik. 10 bin YTL. Maddi tazminat talep etmekteyiz" dedi. Davadan haberdar olan CocaCola yönetimi adına açıklama yapan bir sirket yetkilisi olayın çok komik olduğunu ve artık Karadeniz bölgesine gönderilen ürünlerin kapağına " Başka şişede inşallah " yazmayı düşündüklerini söyledi.

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol